“KKTC Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi” kapsamında yürütülen Güngör Düzenli Katı Atık Yönetimi İhalesi sürecini büyük bir kaygı ile takip etmekteyiz. Süreçte yaşanan gelişmeler hem teknik hem de çevresel açıdan beklentilerin karşılanmadığını göstermektedir. Birliğimize bağlı Çevre Mühendisleri Odamızın dün yapmış olduğu açıklamada da ifade edildiği gibi, ilgili Odalar olarak teknik şartnamelerin hazırlanması sürecinde önemli katkılar sağlanmış, kapsamlı yazılı görüşler iletilmiştir. Ancak ne yazık ki, bu görüşlerin dikkate alınmadığını ve ihale şartnamesinin yapılan önerilerden yoksun bir şekilde hazırlandığını üzülerek görmekteyiz.
Güngör Çöplüğü, büyük yatırımlar ile ülkemize kazandırılmış olmasına rağmen, tasarlandığı amaçlara uygun şekilde kullanılmamış, yıllar içerisinde “vahşi depolama” alanı olarak işlev görmüştür. Bu hatalı kullanım sonucu, alanda yıllar süren bir çevre sorunu kronikleşmiş ve çözülmesi giderek zorlaşan bir hal almıştır. Gelinen noktada, bu alanın rehabilitasyonu ve çevresel açıdan yeniden düzenlenmesi ivedilikle ele alınması gereken bir öncelik haline gelmiştir.
Çevre Mühendisleri Odamızın yapmış olduğu açıklamada vurgulanan çevresel hususlar büyük önem taşımaktadır ve mutlaka dikkate alınmalıdır. Tesisin kendi enerji ihtiyacını güneş panelleriyle karşılaması ve çıkan katı atıklardan enerji üretilip bu enerjinin satılması, projenin mali sürdürülebilirliği açısından cazip olabilir. Ancak bu süreçte mali yönden de kamu yararının gözetilmesi kritik önemdedir.
Proje kapsamında 13.-$Cent/kWh (on üç dolar cent) (KDV dahil) dan 49 yıllık alım garantisi sağlanan en fazla 15 MW (Yıllık toplam 120.000.000 kWh)’a kadar Elektrik enerjisinin maliyet hesaplamalarının neye göre yapıldığının daha şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması büyük bir gerekliliktir.
Çevre öncelikli bir projede ekonomik kazanımların kamu çıkarına hizmet etmemesi veya şeffaflıktan uzak olması, projenin amacına aykırı olduğu gibi ihale sürecine dair kamuoyunda ciddi şüpheler doğuracaktır. Ayrıca, yasal boşlukların varlığı durumunda Türkiye Cumhuriyeti yasalarına başvurulması ve buna bağlı olarak çöp ithalatının gündeme gelmesi, büyük çevresel riskler taşımaktadır. Böyle bir durumda, yerel hassasiyetlerin göz ardı edilmesi ve çevreye zarar verebilecek uygulamaların kabul görmesi kamu yararına aykırı olacaktır.
Bu nedenle, yasal düzenlemelerin tamamen KKTC özelinde, özellikle 18/2012 Çevre Yasası ve kapsamındaki tüzükler kapsamında çevreyi ve insan sağlığını koruyan bir çerçevede yeniden ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Sonuç olarak, çevre ve insan sağlığını önceleyen bir yaklaşımla Güngör Düzenli Katı Atık Yönetimi Projesi’nin yeniden gözden geçirilmesi ve önerilen rehabilitasyon çalışmaları ile birlikte çevresel ve mali hassasiyetlere daha fazla öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Tüm paydaşların ortak hedef doğrultusunda şeffaf bir şekilde hareket etmesi ve kamuoyuna gerekli bilgilendirmelerin yapılması son derece önemlidir.
Prof. Dr. Mehmet TOYCAN
Başkan
EMO Yönetim Kurulu (a)
