Küresel ısınma sonucu artan sıcaklıklar orman yangın riskini artırırken atmosferdeki CO2’i (Karbon dioksiti) absorbe eden orman gibi ekosistemler, orman yangınları ile tahrip oluyor, bunun sonucu olarak da sıcaklık artışının durdurulması zorlaşıyor.
Soluduğumuz oksijeni üreten, küresel ısınmanın temel sebeplerinden biri olan atmosferdeki CO2 absorbe eden ve pek çok canlı türüne yaşam alanı sağlayan ormanlarımızı korumamız konusundaki sorumluluğumuzu hatırlatıyor.
Meydana gelen orman yangınları ile yanan orman alanlarındaki ağaçlandırma çalışmalarının yıllık kayıp olan ağaç servetini karşılayamayacak duruma gelmiştir.
Yanan sahaların yeniden ağaçlandırılması için çok zaman kaybetmeden yanan fidan miktarından daha fazla dikim yapılmalıdır. Ancak yıllar itibarı ile yanan sahaların ağaçlandırma çalışmaları yeteri kadar yapılmadığı görülmektedir. Ülkemiz fidanlıklarında 2 milyon kadar fidan üretimi yapılabilirken 400-500 bin kadar fidan yetiştirilmekte olduğu bununda tamamı dikim yapılması halinde bile yeterli olmamaktadır.
İnsanlık tarihsel açıdan çok önemli bir süreçten geçiyor.
– Dünyadaki enerji kaynaklarının tükenmesi, azalması
– Ekilebilir verimli toprakların azalması
– Ozon tabakasının delinmesi ve iklim değişikliği
– Erozyon ve her gün artan çevre kirliliği
nedenleri ile dünyamız ekolojik bir krizin eşiğine gelmiştir. Bu olumsuzlukların en önemli nedeni doğal dengenin bozulmasıdır. Bunun da en önemli nedeni orman kaynaklarının yok edilmiş olmasıdır. Orman alanlarının usulsüz bir şekilde tarımsal kaynak vs. amaçlarla kiralanması ve ormandan çıkararak turizm amaçlı kullanılması durdurulmalıdır.
Son yıllarda Dünyamızın birçok ülkesinde aşırı yağışlar ve sonrası erozyon ile birçok insan ve diğer canlıların ölmesine, evsiz, işsiz kalmasına neden olduğu görülmektedir. Ülkemizde de son günlerde bazı bölgelerde yüksek miktarda yağış olması dere yataklarının doldurulması usulsüz yapılaşma nedenleri ile büyük miktarda zarar verdiği ve insan eliyle yapılan hataların bariz bir şekilde ortaya çıkmış olduğu görülmüştür.
Ağaç dikimi iyileştirilmiş su kalitesini daha az sızıntı ve erozyonu ifade eder. Bu durum su arzının daha fazla artmasına olanak sağlar. Ağaçlık bölgeler, tortu ve kimyasalların derelere taşınmasını önler, yardım eder.
Erozyon, toprağın oluştuğu yerden aşınıp taşınması olayıdır.
Erozyona etkili faktörler su ve rüzgardır. Rüzgar ve su erozyonu bitki örtüsünün insanlar tarafından aşırı ve yanlış kullanımı sonucu ortadan kaldırılması ile korumasız kalan topraklar aşınmakta su ve rüzgar ile uçup gitmektedir.
Yeşil örtünün kalkması ile su ve yağmura karşı korumasız kalan toprak, yağmur damlalarının çarpması sonucu parçalanarak yüzeysel akışa geçen su ile birlikte taşınarak göletlere, denizlere taşınmakta bir kısmı ise suyun akış gücünün bittiği yerde depolanmaktadır.
Erozyonu ancak bitki örtüsünün engelleyebileceği görülmektedir. Stepleşme ve çölleşme tamamen insan etkisi ile oluşmakta ve oluşmaya devam etmektedir.
Ahmet İYİGÜN
Orman Mühendisleri Odası Başkanı


